GÖLGESİNDEN KORKULAN REKLAMLAR
Reklam kelime manasıyla; “Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol” ve “Bu amaç için kullanılan yazı, resim, film vb” olarak tanımlanmıştır. (bkz. www.tdk.gov.tr).
Ticari reklam ise, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurulardır (6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.61)
Özel öğretim kurumları mevzuatında nedense bu yolların en büyükleri yasaklanmıştır. 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu 7/2-b. maddesinde “Gerçeğe aykırı reklam ve ilan vermesi veya reklam ve ilanlarda öğrenci resim ve bilgilerini kullanması” brüt asgari ücretin beş katı idari para cezası uygulanması için geçerli bir sebeptir. Bu cezayı Milli Eğitim Bakanlığı sizlere kesmektedir. Ha uslanmayıp tekrar bu kabahati işlerseniz artık idari para cezası miktarı beş kat artırılarak uygulanacaktır. Yetmedi üçüncü kez aynı fiilin tekrarlanması hâlinde ise kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir. Geçmiş olsun artık kapatma işlemleriyle davalarla vs. uğraşmaya başlayacaksınız. Üstüne bir de aynı Kanunun 7/2-h. maddesi gereği “Mevzuata uygun olarak kapatılmaması” fiilini de işlerseniz brüt asgari ücretin yirmi katı idari para cezası verilir ve kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir. Rakamları seviyorsanız dört işleme başlayabilirsiniz. Ancak hesaplama işlemleri için size tek bir veri lazım: asgari ücretin brüt tutarı. Belki de asgari ücretin düşük olduğuna sevindiğiniz tek yer burası olacak!
Yüksek bütçeler ayırıp reklam firmalarıyla anlaşmanız, tanınmış ekran yüzlerini çalıştırmanız MEB için önemli olmayacaktır.
Peki yasaklar nelerdir? Özel öğretim kurumları hiç mi reklam faaliyeti yapamayacak? Bunu ele alalım.
Konuyu 5580 sayılı kanundaki yasaklar ve Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğindeki yasaklar olarak ikiye ayırarak inceleyelim.
5580 sayılı Kanunda temelde iki yasak söz konusudur. Biri 7. maddeden kaynaklı yasak: 1. Gerçeğe aykırı reklam ve ilan vermesi, 2. Reklam ve ilanlarda öğrenci resim ve bilgilerini kullanması. Diğeri Kanunun denetim, reklâm ve ilânlar başlıklı 11. maddesine göre: 1. amacına uygun reklam faaliyeti, 2. gerçeğe aykırı beyan ve 3. televizyonda reklâm ve ilân yasağı.
Gerçeğe aykırı reklam ile başlayalım.
Gerçeğe aykırı reklam zaten tüketici mevzuatında yasak değil midir? Tekrar özel öğretim kurumları mevzuatında düzenlenmesinin bir anlamı var mıdır?
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 61. maddesi Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamaları hüküm altına almış; bu hükümlere aykırı davranılması halinde aynı kanunun cezai hükümler başlıklı 77. maddesinin 14. fıkrasına göre idari para cezaları öngörülmüştür. Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinde hangi hallerde bir reklamın hukuka ve mevzuata aykırı olduğu düzenlenmiştir.
Soru şu: eğer özel öğretim kurumları ticari değil midir? Elbette ticaridir. Bu kurumlarda verilen hizmet eğitim yani kamu hizmeti olsa da, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ticari işletme veya esnaf işletmesi sayılacaklardır. O halde özel okullar/kurslar ticaret yapabilmek için reklam faaliyetinde bulunursa Tüketici kanununa tabi olur. Ayrıca 5580 sayılı kanuna göre idari para cezası verilebilir. 5580 sayılı kanun, 6502 sayılı kanundan önce çıkarılmasına rağmen 5580 sayılı kanun 7/2. maddesi 2016 yılında değişikliğe uğramıştır. 6502 sayılı kanun ise 2013 tarihlidir. Eski-yeni kanun muhabbeti yani. Bir diğer yönden 6502 sayılı kanun genel 5580 sayılı kanun ise özel kanun niteliğindedir. Neyse boş verin bunları teknik hukuki şeyler bunlar. Ancak cezalar açısından bakıldığında 5580 sayılı Kanunun asgari ücretin beş katına kadar yani 30 Kasım itibariyle 10.145 TL; 6502 sayılı Kanun ise 5.000’den başlıyor. Fiilin tekrarlanması halinde 5580 sayılı Kanuna göre beş katı 50.725 TL; 6502 sayılı Kanuna göre de verilen cezanın on katı dediği için 50.000 TL’den başlayan cezalarla…
Bir tüketici ya da rakibiniz sizi gerçeğe aykırı reklam veriyor diye Tüketici Kanununa göre şikayet ederse 50.000; 5580 sayılı özel öğretim kurumları kanununa göre MEB’e şikayet ederse 50.725 TL idari para cezası ödeyeceksiniz. Sizin için 725 TL’nin önemi var mı bilmiyorum. Ama adaletin tesisi açısından 1 kuruşun dahi anlamı olmalı herkes için.
Öğrenci resim ve bilgilerinin kullanılması da diğer yasaktır. Başarısıyla iftihar ettiğiniz öğrencilerinizin resimlerini, kazandığı üniversiteleri, aldıkları puanları vs. reklam kapsamında duyurmak MEB mevzuatına göre yasaklanmıştır. Asıl gölgesinden korkulan reklamlar bu bunlardır. Öğrenci resim ve başarı durumlarının kullanılması, diğer öğrencilerde psikolojik sorunlara yol açtığı iddia edilerek yasak bir takım çevrelerce desteklenmiştir. Tamam ama öğrenim çağındaki öğrenci resimlerinin, modellenmiş resimlerin kullanılmasının bununla bir ilgisi var mıdır? İlkokul çağındaki çocuğunu okula götüren anne veya baba temalı bir animasyonun tv’de yasaklanması ne kadar doğrudur.
Bir diğer yasak daha fena. Çünkü televizyon reklamı yasak. Bir reklam filmi çekip TV’de yayınlamak istediniz yasak. Cezası brüt asgari ücretin beş katı ceza. Cezayı yediniz, reklamınız tekrar TV’de çıktı. Bu kez önceki kesilen cezanın beş katı.
MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde reklam hususu ayrıca ele alınmıştır. Yönetmeliğin ad verme başlıklı 7. maddesinde kurum adlarında yer alacak/almayacak hususlar belirlenmiştir. Buna göre:
Kurumların tabela, reklam, ilan ve her türlü iş ve işlemlerinde sadece kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatında yer alan kurum adını kullanacaktır.
Anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liselerin (okulların) kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarında, reklam ve ilanlarında “kolej” ibaresi kullanılabilecektir.
Kurumların adında “üniversite” kelimesi yer almayacaktır.
Özel öğretim kurumları, kişisel gelişim kursları gibi çeşitli kursların adında bilim grubu program adları ve açık öğretim öğrencileri için kurs grubu program adları yer almayacaktır.
Kurumların adlarında kamu kurum ve kuruluşlarının adının, logosunun, işaretinin, markasının kullanılması ilgili kamu kurum ve kuruluşunun mevzuatına uygun vereceği izne tabidir. Peki bir kurumun tekelinde olmayan kelimeler hakkında kararı kim verecektir. Örneğin; “enstitü” kelimesini tüm üniversiteler, ilgili ihtisas konusunda açtıkları birimler için kullanmaktadır. Bir ilkokul veya lise bu adı almak isterse hangi üniversiteden izin almak zorundadır. Ya da YÖK’ten mi izin alacaktır. Benzer sorun akademi kelimesinde de vardır.
Yönetmeliğin reklam ve ilanlar başlıklı Ek 4. maddesine göre Kurumların reklam ve ilanlarında öğrenci resimleri ve isimleri ile öğrenci başarı durum bilgileri kullanılamaz. Ayrıca özel öğretim kurumları reklamlarında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim öğrencilerinin resimleri, öğrenim çağlarına yönelik modellenmiş resimler kullanılamaz.
29.08.2018 tarihli MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün Valiliklere (il milli eğitim müdürlüklerine) gönderdiği E. 15129718 sayılı yazıda öğrenci resmi ve başarı durumları paylaşan özel öğretim kurumlarının bulunduğu, bu durumun haksız rekabete yol açtığı, ve yönetmeliğin Ek 4 ve 7. maddelerine aykırı olduğu ve 5580 sayılı Kanun 7. maddesine göre cezai işlem uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Yazı, il milli eğitim müdürlüklerinin denetim yapmasını, şirket isimleri kullanarak reklam yapılıp yapılmadığı, reklam ve ilanlarda öğrenci resim ve bilgileri ile öğrenci başarı durum bilgilerinin kullanılıp kullanılmadığı ve haksız rekabete yol açacak uygulamaların önüne geçilmesi bakımından kurumların sürekli izlenerek mevzuat hükümlerine uymayanlar hakkında işlemlerin ivedilikle yapılmasını … rica etmektedir. bu yazı üzerine müfettişlerin/muhakkiklerin kurumuzun tabela, cam giydirme vs. inceleyip sonrasında soruşturma ve cezalarla karşılaşmanız mümkündür.
Peki bir yasak herkese yasak olunca hukuka ve vicdana uygun oluyor mu? Adamın birine meleğin biri gelir ve dile benden ne dilersen der. Yalnız ne istersen komşuna iki katını vereceğim der. Adam da durur, düşünür ve der ki: bir gözümü oy. Menkıbe tabi gerçekle bir alakası olmaz. Ola da bilir. Bilemem. Neyse.
Özel öğretim kurumlarının reklamlarında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim öğrencilerinin öğrenim çağlarına yönelik modellenmiş resimleri kullanılamaz. Modellenmiş resim nedir? Anaokulu reklamında cin ali çizilse kabahat midir? Anne-baba çocuk koreografisi yapılsa suç mudur? Araba reklamında yapılınca sorun olmuyor da özel okulun reklamında yer alınca mı sorun oluyor. Maalesef evet. Hele de bu anne-baba çocuk koreografisinin el ele bir kişisel gelişim kursuna giderken çekilmiş TV reklamı!
Sonuca gelelim. 5580 sayılı kanun 7.maddesi gerekçe gösterilerek kurumunuz hakkında idari para cezasına hükmedilmesi halinde sulh ceza hakimliğine 15 gün içinde cezanın iptali için başvurabilirsiniz. Çoğu kurum, idari para cezasının iptal edilebileceğine inanmamaktadır. Bir diğer çoğunluk da cezanın nispeten düşük meblağlı olduğunu düşünerek indirimli halinden ödeme yoluna gitmektedir. Ayrıca dava değeri nispeten düşük olduğundan bu tür davalara temayül edilmemektedir. Ancak idari para cezasının üç kez aynı fiilden tecziye edilmesi halinde kurumun kapatılmasına sebep olmaktadır. İdari para cezasına karşı açtığımız davaların çoğunda iptal kararı verildiğini, dava açılması halinde bu tür yaptırımların iptal edilebileceğinin kanıtıdır.
MEB dershanevari oluşumlara karşı tüm önlemleri almak için çaba harcamaktadır. Ancak tüm özel öğretim kurumlarını bu amaca feda etmektedir. 18. Milli Eğitim Şurası’nda özel öğretimde okullaşma oranının %25’e çıkarılması hedefini ortaya koymuştur. Ancak özel okulların TV’de reklam yapmasını ve başarılarını duyurmalarını yasaklamıştır. Sosyal medya yadsınamayacak kadar güçlü olmasına rağmen, TV hala her meskende baş köşede yerini korumaktadır. Bir mevzuat düzenlemesiyle en azından özel okulların reklam ve ilanları hakkında düzenleme yapılması gereklidir. Çünkü özel liseler, kolejler son 15 yılın en düşük kontenjanlarına sahiptir. Özel okulların ayakta kalması, bir bir konkordato ilan etmesinin önüne geçilmesine reklamların katkı sağlayacağı muhakkaktır.
Yorum Gönder